12 Ağustos 2009 Çarşamba

YAZMAKLA MAZİM

"Yaz"dedi sevgili dostum gamlı baykuş, "sen de blog yaz!". Onun cesaretlendirmesi üzerine blog alemine duhul etmeye karar verince, yazmakla mazimi düşündüm bir an. İlk paramı yazı yazarak kazandığım geldi aklıma. Sene 87 ya da 88 idi. Sabah gazetesinin "yazınızı gönderin, yayınlayalım, size 10 bin lira yollayalım" köşesine "bütün dünya kardeş olsa" tadında bir yazı yollamıştım çocuk aklımla. Günlerce heyecanla yazımın yayınlanmasını bekledim. İki hafta kadar sonra adımı o köşede görünce sevinçten deliye dönmüştüm. Hele bir de okul dönüşünde posta kutusunda adıma yazılmış posta çekini görünce ayaklarım yerden kesilmişti. Babam "hadi bakalım dedi, "bu parayla ne istiyorsan alabilirsin". Derhal Alsancak'taki Barçın Spor'a gittik birlikte ve beyaz üzerine yeşil-mor şeritli adidasları aldık 9 bin liraya. "Kösele bile değil bunlar, bu kadar paraya lastik ayakkabı alınır mı kızım?" diyen annemle babam çaresiz kaldı, söz ağızdan çıkmıştı bir kere. Kalan bin lirayla da As Burger'de mükellef bir öğle yemeği yedik. Babam "bu bir başlangıç olsun" dedi, "bu hayattaki amacın dünyaya bir eser bırakmak olsun". O günden sonra yazmak eylemi hayatımın önemli bir parçası oldu. Defterler dolusu şiirler yazdım. Okul gazetesine yazılar yazdım. Uzun uzun mektuplar yazdım. Varlık dergisine hiç biri yayınlanmayan şiirler yolladım. Derginin yazı işleri müdürü Enver Ercan 15 yaşındaki bir çocuğun hevesini kırmamak istemiş olsa gerek daha iyi şiir yazmak için daha çok okumamı öğütleyen mektuplar yazdı bana. Ona yanıtlar yazdımsa da sonra şiir yazmayı bıraktım. Üniversitede U.'ya aşık olunca sayfalar dolusu aşk günlükleri yazdım. Yüksek lisans ve doktorada makaleler yazdım. Bazıları akademik dergilerde basıldı. Tez yazdım, kitap oldu. Radikal 2'de yazılarım yayınlandı. Bunların hiçbiri ama hiçbiri Sabah gazetesindeki o ilk yazının yaşattığı sevinci yaşatmadı bir daha. Yazmakla mazim, 15 yaşımdayken hayal ettiğim kadar verimli olmadı asla. O zamanlar hep bir yazar ya da şair olacağımı düşünürdüm, olamadım. Yine de söz verdim babama, bir eser bırakacağım bu dünyaya. Bir gün mutlaka.

Resim: 'A Girl Writing' by Henriette Browne, about 1860-1880

1 yorum:

M. Butterfly dedi ki...

yazmakla mazi yazıldı, sonra bir kaç yazı daha geldi duruldu. neden duruldu peki? neden yazılmıyor artık?