16 Mart 2009 Pazartesi

MUZDARİBİM

Katı olan her şey buharlaşıyordu. Marx, Weber, Durkheim, Nietzche, Freud ve diğerleri yaşadıkları büyük dönüşümden muzdariptiler benim gibi. Eski zaman - yeni zaman ikiliği, zamanlar arasında kalmışlık duygusu tarihte belki de ilk kez bu kadar ağır bir şekilde çökmüştü insanoğlunun üzerine. Geleneksel olandan, topraktan, alışkanlıklardan, eski tip ilişkilerden kopmanın, koparılmanın şaşkınlığı içinde sendeleme çağıydı Batı'da 19. yüzyıl. Biz, çökmekte olan imparatorluğun çocukları, "sendelemek yere serilmekten yeğdir" diyerek üzerimize giymeye çalıştık Batı'yı. Batılılaşma süreci dedik adına. Eski - yeni, doğu - batı, geleneksel - modern ikilikleri arasında saatlerimizi ayarlamaya çabaladık. Debelendik durduk. Muzdarip olduk, muasır olamadık. Sonra ben doğdum. Aselban. İki savaş görmüş, yokluk çekmiş anneanne ve babaannenin ellerinde büyüdüm önce. Sonra moderne göre, Batılı olana göre okutuldum, eğitildim. Birden büyüdüm. Dünya değişti. Duvar yıkıldı, küreselleşildi, neoliberalleşildi, postmodernleşildi. Şimdi yeniden buharlaşıyor katı olan her şey. İnandığım, bağlandığım değerler değişiyor. Saatimi ayarlamakta zorlanıyorum. Sendeliyorum. Muzdaribim.

Resim: 'She was cautiously optimistic' by Lisa Montag Brotman

Hiç yorum yok: